Çalışan Anne Olmak

Çalışan Anne Olmak

Çalışan çoğu kadın zaman zaman, işlerini halledebilmek için bebeği ile ilgileneceği zamandan feragat etmek durumunda kalabiliyor. Bu durum size de tanıdık geliyor mu? Siz de saat 8 civarında eve gelip, buzdolabınızdaki dün akşamdan kalan soğuk yemeklerden yiyor ve çocuklarınız uyuduktan sonra bilgisayarınızı açıp yetiştirilmesi gereken işlerinize mi bakıyorsunuz? O zaman tavsiyelerimize kulak verin.

İş çıkış saatinden sonra mesaiye kalmak istemiyorsanız zamanınızı iyi planlayın.

Her işinizin saat 5’te bitmesi, gerçek dışı bir beklenti olur çünkü muhtemelen işlerinizi her zaman kesin olarak bitiremezsiniz. Ama ofisten çıktığınız anda, ofise gireceğiniz bir sonraki zamanda yapmanız gereken en mühim 5-6 şeyi yazarak zamanınızı planlayabilirsiniz. Unutmayın ki; pazarlama sunumunu iletmek bir madde olmamalı, ama pazarlama sunumunuzu oluşturmak yapmanız gerekenler arasındadır. Tabi ki, ofisten çıkmadan önce son bir kez maillerinizi kontrol etmeyi unutmayın!

Zamanınızı yönetebilmek için bir diğer tavsiye ise görüşmelerinizi yüz yüze gerçekleştirmeniz olacaktır.

Yüz yüze konuşarak ilerlemek her zaman zamandan tasarruf etmenizi sağlar. Şirket içi haberleşme ağlarında mesajlaşmak bu kadar net ve akıcı olmayabilir. Ama bu şirket içi haberleşme araçlarını tamamıyla göz ardı etmeniz gerekiyor anlamına gelmez, çünkü patronunuz gece geç saatte bir hatırlatmada bulunmak isterse, bundan haberdar olamazsınız. Günümüzün hüneri, bir telefon görüşmesinde işlerinizin üstesinden gelebilmekte saklıdır. İş arkadaşlarınıza telefon numaranızı vermek işinize yarayacaktır.

Eğer çalışan bir kadın stresliyse, bu muhtemelen iş ve günlük hayatı arasındaki dengeyi kurmakta zorlandığı içindir.

Problem eğer sıklıkla gerçekleşiyorsa kendi günlük programlarına biraz daha sosyal yaşam eklemeleri gerektiğinden dolayıdır. Özetlemek gerekirse sıkıntılar, iş hayatınızdaki sorumluluklarınız, geriye kalan günlük hayatınızdan da çaldığı için gerçekleşir. Kısa bir öneri: “Taşıyabileceğinizden fazla sorumluluk almayın.”