İleri Yaşta Gebelik ve Doğumla İlgili İstenmeyen Durumlar
İleri Yaşta Gebelik ve Doğumla İlgili İstenmeyen Durumlar
Son on yıl içerisinde başta gelişmiş ülkeler olmak üzere tüm dünyada ilk gebeliğini ileri yaşlarda yaşayan anne adaylarının sayısında önemli artışlar yaşanmıştır. Kadınların eğitimlerini daha ileriye kadar götürmeleri ve iş yaşamında erkekler ile aynı alanlarda çalışmaları, yasal tahliyenin serbest bırakılması, kısırlık tedavi yöntemlerinin ilerlemiş olması ve etkin doğum kontrol yöntemlerinin geliştirilmesi bu duruma önemli katkılar sağlamaktadır. Ancak yukarıdaki olgu oldukça ender rastlanan bir durumdur. 5 yaşında bir gebelik oluşabilmesi için bu ergenlik çağında oldukça erken bir yaşta girmiş olması gerekmektedir. Prekoks puberte yani çok erken yaşta oluşan ergenlik adı verilen bu durum çok ender görülmese de tarihte buna benzer bir olgu bir daha bildirilmemiştir.
Tüp Bebek Teknolojisi
Tüp bebek teknolojisinin ilerlemesi ve donör oositi ile oluşan gebeliklerin sayısında artış ileri anne yaşının daha farklı bir perspektif kazanmasına yol açmıştır. Yumurta bağışı gebeliklerinde anne ile ilgili oluşması muhtemel riskler bebeği taşıyan kadının yaşı ile ilgili iken doğacak bebek ile ilgili kromozom kusuru oluşma riski donör kişinin yaşıyla ilgilidir. Anne Adayını İlgilendiren Durumlar Yaş ilerledikçe insanlarda diyabet veya hipertansiyon gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığının arttığı bilinmektedir. Anne adayının ileri yaşlarda bir gebelik yaşaması durumunda kendisi ile ilgili risk artışı yaşın sayısal özelliği ile değil, gebeliğe başladığı anda kendisinde kronik hastalıkların varlığı veya yokluğu ile çok daha yakın ilişkidedir. Bebekte kromozomal anomali ortaya çıkma olasılığı ise yaşla direkt ilişki göstermektedir. Bu sebeple anne adayını ileri yaşlarda daha da büyük tehlikelerin beklediğini söylemek genel anlamda mümkün olup her birey için ise aynı risk artışının söz konusu olduğunu söylemek de mümkün değildir. Kronik hastalığın vücuda vermiş olduğu zarar hastalığın vücutta var olduğu süre ile direkt olarak ilişkilidir. Bu nedenle kronik hastalığı olan kişinin gebe kalma yaşı geciktikçe gebelik sırasında istenmeyen durumların ortaya çıkma olasılığı da artmaktadır. Bu duruma en güzel örnek ise Tip II diyabetidir. Özellikle de 40 yaşından sonra daha sık ortaya çıkan bu hastalıkta hastalık süresi uzadıkça kontrolsüz şeker yükselmesinin damarlara verdiği hasar artmaktadır.
Oluşabilecek Tehlikeler
Düşük: Oluşan gebeliğin düşük ile sonuçlanma riski yaşla beraber doğrusal bir artış göstermektedir. 35 yaş üstü gebelerde daha genç yaşlara göre yaklaşık 4 kat artmış bir düşük riski söz konusudur. Bu durumun en önemli nedeni gebelik ürününde kromozomal anomali olma olasılığının yaşla birlikte artmasıdır. Kromozomal anomalilerde ise düşüklerin en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Dış Gebelik: İleri yaşlarda ise dış gebelik ortaya çıkma riski daha erken yaştaki gebeliklere göre 2 – 3 kat daha yüksektir. Bu durum yaşın kendisine bağlı olarak tüp hareketliliğindeki yavaşlamadan da kaynaklanabilmektedir. Önceden geçirilmiş çok sayıda pelvik enfeksiyonun tüplerde bıraktığı hasar ise önemli bir etken olabilmektedir. Erken Doğum: İleri yaşlardaki gebeliklerde erken doğum sıklıkla gözlenmektedir. Yaş hem kendiliğinden ortaya çıkan erken doğum eylemi ve de erken doğum için bir risk faktörü hem de anne hayatını tehdit eden durumların varlığı nedeni ile yapılan indüksiyon için önemli bir risk faktörüdür. Bu nedenle erken doğum ileri yaşlardaki gebeliklerde 4 kat daha sık gözlenmektedir. Gebelikte Kanama: İleri yaştaki gebeliklerde placenta previa ve ablatio placentaya bağlı özellikle gebeliğin geç dönemlerinde kanama ortaya çıkma riski artmaktadır. Bu iki durum yalnızca yaş faktörü ile ilgili de artmamaktadır. Zira ablatia placenta genellikle hipertansiyonu olan gebelerde gözlenmekte ve kronik hipertansiyon sıklığı ileri yaş gebeliklerde daha yüksektir. Bu sebeple gebelikte 200’de bir sıklıkla gözlenen ablatio özellikle de 40 yaş üstü gebelerde %3 oranında gözlenmektedir. Placenta previa da doğum sayısı ve gebelik ile direkt ilişkili bir durum olduğundan dolayı muhtemelen yaş faktöründen bağımsız olarak özellikle çok sayıda gebelik yaşamış ileri yaş anne adaylarında daha sık gözlenmektedir.