Emzirmenin Sakıncalı Olduğu Nadir Durumlar
Emzirmenin Sakıncalı Olduğu Durumlar
Anne sütünün bebek için en ideal besin olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek… Dünya Sağlık Örgütü dahil pek çok sağlık kuruluşu, bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile beslenmeleri gerektiğini belirtiyor. 6. aydan sonra ise 1,5 – 2 yaşına kadar anne sütü destekli ek gıda ile beslenmeleri gerektiği biliniyor. Zira anne sütü, içerdiği vitamin ve mineraller sayesinde, bebeğin ihtiyacı olan çoğu besin öğesini 6. aya kadar tek başına karşılayabiliyor. Aynı zamanda sindiriminin kolay oluşu ve enfeksiyonlara karşı antikorlar içermesi de bebekler için anne sütünü en ideal besin haline getiriyor.
Ancak, emzirmenin kontrendike olduğu bazı durumlar da mevcuttur. Bu durumlar çok nadir görülse de varlığında anne ile hekimin dikkatli olması ve takipte kalmasında fayda var. Peki, nedir bu durumlar? Anne sütünün verilmediği durumlar nelerdir? İşte, emzirmenin sakıncalı olduğu durumlar…
Anne Sütünün Verilmediği Durumlar
Enfeksiyon hastalıklarının çoğunda bebekler anne sütü ile beslenmeye devam eder. Bu hastalıkların büyük bir kısmında zaten bebek prodromal dönemde hastalıkla karşılaşmıştır. Sütün içindeki koruyucu faktörler ile ya korunur ya da hastalığı çok hafif atlatır. Çok bulaşıcı mikroorganizmaların varlığında bile emzirmeye kısa süreli ara verilir, tedaviden sonra emzirmeye devam edilir. Zaten annenin mikroorganizmaya duyarlı hale gelen plazma hücreleri, meme bezlerine gelerek burada antikor üretir. Bu antikorlar da süte geçerek bebeği o mikroorganizmaya karşı korur. Çok nadir durumlarda ise anne sütüne ara verilmesi gerekebilir. Ancak bu karar, yalnızca doktor tarafından alınabilir. Peki, o karar hangi durumlarda alınıyor? İşte, emzirmeye ara verilmesi gereken durumlardan bazıları...
HIV (Human İmnunodeficiency Virus)
Bebeğe hijyenik koşullarda alternatif besin seçeneklerinin sunulduğu gelişmiş ülkelerde, HIV pozitif olan annelerin emzirmesi önerilmez. Ancak gelişmemiş toplumlarda, laktasyon döneminde HIV saptanan annelerin bebeğe virüsü bulaştırma ihtimali olsa da malnütrisyon (yetersiz beslenme sonucu ortaya çıkan klinik tablo) gelişmesi ihtimaline karşı emzirmeleri tavsiye edilir.
İnsan T – Lenfotropik Virüsü (HIV)
Emzirme yoluyla anneden bebeğe geçebilir. Bebeği beslemek için başka güvenli bir seçenek var ise (Gelişmemiş ülkelerde mama gibi beslenme alternatifi yok.) annenin emzirmesi önerilmez.
Herpes Simpleks Virüs
Emziren annenin göğsünde aktif herpetik lezyon varsa emzirmeye bir süre ara verilmesi önerilir. Lezyon iyileşene kadar memedeki süt sağılarak boşaltılır ancak bebeğe verilmez. Bu süreçte lezyonlara dokunulmaz ve eller sürekli yıkanır. Memede lezyon yok ancak Herpes Simpleks enfeksiyonu mevcutsa, emzirmeye devam edilebilir.
Varisella Zoster Enfeksiyonu
Peripartum dönemde annede varisella zosfer enfeksiyonu saptandıysa, bebek geçici bir süre anneden ayrı kalır ve beslenme yöntemi ne olursa olsun varisella zosfer immünglobulin verilir. Göğüste lezyon varsa, bebeğe immünglobulin verildikten sonra sağılmış süt verilebilir. 72 saat içinde yeni lezyonlar oluşmadı ve var olan lezyonlar kurutlandıysa, anne bebeğini yeniden emzirmeye başlayabilir.
Kızamık
Kızamık geçiren annelerin kısa süreliğine (72 saat) emzirmeye ara vermesi önerilir. İmmünglobulin verilen bebekler, sağılmış anne sütü ile beslenebilirler.
Tüberküloz
Geçmişte tüberküloz tanısı alan ancak aktif tüberkülozu bulunmayan anneler bebeğini emzirebilirler. Ancak yakın zamanda deri testi pozitif bulunan bir annenin, hastalığın aktif olup olmadığını anlayana kadar bebeğini emzirmesi önerilmez. Aktif tüberküloz varlığında ise bebek kısa bir süreliğine anneden ayrılır, anne tedaviye alınır ve balgamında basilin negatifleştiğini görünceye kadar (ortalama 2 hafta) beklenir. Memede aktif tüberküloz lezyonu yok ise sağılan anne sütü bebeğe verilebilir ancak aktif lezyon varlığında süt sağılarak boşaltılır ve atılır.
Kaynak: Dr. Pınar Peker Gürel – Uzmanlık Tezi
Emzirmeye Ara Verilmesi Gereken Durumlar
Tüm bunlara ek olarak annenin kokain, alkol gibi zararlı maddeler kullanması da emzirmeye engel bir durumdur. Çünkü bahsedilen maddeler, anne sütü yoluyla bebeğe geçip, bebekte sersemlik yapabilirler. Süt ürünlerinin alınmasının yasak olduğu galaktozemi gibi metabolik hastalıkların olduğu durumlarda da bebeği emzirmemek önerilir. Eğer anne ağır depresyon geçiriyorsa, gözetim altında emzirmesi faydalı olacaktır. Bununla birlikte, bırakılması anne sağlığını tehdit eden ancak kullanıldığında da bebek için risk teşkil eden ilaçlar ve annenin meme kanseri tedavisi alıyor olması emzirmeye ara verilmesi gereken durumlar arasındadır.
Annede Hepatit B enfeksiyonu varsa, bebeğe rutin aşılar ile birlikte immunglobulin içeren aşı yapılmalıdır. Belirtilen aşılar yapıldığı takdirde anne bebeğini emzirmeye devam edebilir.
Halk Arasında İnanılan Emzirmeye Engel Durumlar
Emzirmek, bebek için beslenmenin yanında annesi ile bağ kurabilmesi açısından muazzam bir fırsattır. Üstelik bu süreç, yalnızca bebek için değil anne sağlığı için de çok faydalıdır. Örneğin yapılan araştırmaların bir çoğu, emziren annelerde meme kanseri riskinin ciddi oranda azaldığını ve doğumdan sonra rahimlerinin daha hızlı toparlandığını ortaya koyuyor. Dolayısıyla her annenin mümkün olduğunca emzirmesi ve emzirmeye teşvik edilmesi gerekiyor. Ancak halk arasında yer etmiş bazı yanlış bilgiler, anneleri emzirmeye ara vermeye itebiliyor.
Örneğin grip… Soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklar sanılanın aksine süt yoluyla değil, yalnızca soluma, öpme ve dokunma gibi eylemlerle bulaşıyor. Eğer anne bu süreçte ellerini yıkayıp maskesini takarak bebeğinizi emzirirse, hastalığın bebeğe bulaşması pek muhtemel değildir. Bununla birlikte mastit, yani meme iltihabı ile karşılaşıldığında annelerin emzirmeye ara verdiği biliniyor. Ancak acılı da olsa mastitin çözümü bebeği emzirmek veya sütü pompayla boşaltmaktır. Bu nedenle doktorunuz söylemediği sürece, kendi kararınızla emzirmeye ara vermemelisiniz.
Anne sütünün kokması neye işaret ediyor? Linke tıklayın!