Ece Vahapoğlu Anneliğe Giden Yolda Yaşadıklarını Gebe.com'a Anlattı!

Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz an neler hissettiniz? Bekliyor muydunuz yoksa sürpriz mi oldu?

Çok mutlu oldum. Beklediğimiz, istediğimiz bir şeydi. Heyecanlandım ama belli edemedim çünkü ofisimde bir toplantıdaydım. Sabah aldırdığım kan testinin sonucu cep telefonuma düştüğünde hemen kocama koşmak istedim ama kendimi tuttum. Bekliyorduk ama yine de sürpriz oldu. Bundan önce bir düşük yaşamıştım; onun hemen iki ay sonrasında yeniden hamile kalmak çok iyi bir duyguydu.

‘İçindeki Dişiyi Uyandır’ isimli kitabınızı yazarken hamile kaldığınızı açıklamıştınız. Aralarında nasıl bir ilişki var?

Düşük sonrası yeniden nasıl hamile kalırım üzerine araştırmalara girdim ve kendimi kampa soktum. Kadınlığımı yeniden hatırlamak ve bebek sahibi olmak istiyordum. Yoga eğitmeni olarak o dönem hamile yogası eğitimi de aldım. Yurtdışından doğurganlık yogası üzerine kitaplar aldım. Beslenmemi çok daha düzene soktum. Karı koca çok sağlıklı yaşadık. Meditasyonlar yaptım. Tüm bu yaptıklarımı ‘İçindeki Dişiyi Uyandır’ kitabıma eş zamanlı yazdım. Kitap çıktığında ben hamileydim. Mucize gibi… Müthiş bir enerjisi var kitabın. Pek çok kadına yol gösterdi ve hamile kalan kadınlar bana sürekli mesaj atıyor.

Hamileliğinizde rutin bir gününüzü özetler misiniz?

İstanbul ve Bodrum olarak iki dönem yaşadım. Hamileliğin balayı denilen 2. trimesterini yazlıkta geçirdim. Her sabah yoga yaparak güne başladım; sonra denize gidip yüzdüm, yeterli derecede güneşlendim. İstanbul’da da her sabah spor ile yani hamile yogası ile güne başladım. Bir de nefes egzersizi ve kısa meditasyonlar da yaptım. Hamileliğimi hareketli geçirdim. Kahvaltı, öğle ve akşam yemekleri arasında da atıştırmalıklar yedim. Meyve ve kuru meyveler gibi. Nadiren de olsa çikolata, tatlı yedim. Akşam yemeklerini nispeten hafif yedim. Evde TV karşısında saat 22 gibi uyuyakalıyordum. Erken yatıp erken kalktım hep.

'Severek kilo aldım'

Hamileliğinizi genel olarak değerlendirdiğinizde, bu sürecin bir olumlu bir de olumsuz tarafını söyleyin desek…

Olumlu yanları bana göre daha çok; değişik, özel ve güzel bir süreç. Olumlu yanı severek kilo almak ve yüzün cildin dolarak çok güzelleşmek. Olumsuz yanı son haftalarda artan ağırlığın hareketlerinizi kısıtlaması. Mide bulantım oldu ama ilk 6 ayda herhalde toplam 20 kez istifra etmişimdir. Çok sorun etmedim.

Çok fit bir hamilesiniz. Bu formu nasıl korudunuz? Özellikle uyguladığınız şeyler oldu mu?

Sporu ilk 3 ay dışında hiç bırakmadım. İyi de beslendim. Yani spor ve beslenme bir arada hayatımı dikkatli devam ettirdim. Akşam öğünlerimi abartmadan yedim. Gündüz daha rahat beslenip akşamları yatmadan önce çok yemedim. 12.hafta itibariyle her sabah güne ya hamile yogası, ya evde aerobik, ya hamile pilatesi ya da açık havada yürüyüş ile başladım. Bol su içtim.

Doğuma çok az bir zaman kaldı… Bebeğiniz için hazırlıklarınız ne durumda, yetiştirebildiniz mi?

Evet son günlerimizdeyiz. 39.haftama girdim. Bu günlere gelmek bile bazen inanılmaz hissediyor. Bebek alışverişine ve araştırmasına normal zamanda başlayabildim ama bebek odamızı geç organize edebildik. Biz haftaya bir de ev değiştireceğiz. Hem bebek heyecanı hem taşınma telaşımız var. Bebek odamız bile haftaya hazır olacak. Ama zaten yenidoğan bebek anne baba ile yani bizim yatak odamızda uyuyacak başlarda, gündüz benimle salonda. Çok da strese girmiyoruz. Hastane çantam da hazır gibi ama valizin fermuarını henüz çekmedim; son dakika belki bir şey eklerim diye. Zaten tüm bu süreci youtube kanalıma da çektik; çok da ilgi çekti.

'İlk aylarda ismi bulmuştuk'

İsim bulma süreci biraz karışık oluyor, siz nasıl karar verdiniz?

Eğer kız bebek olsaydı işimiz daha zordu, çünkü benim aklımda eşimin pek onay vermediği mitolojik dişi isimler vardı. Erkek bebeğimiz olacağını öğrenince aklımızda bir isim yoktu. Sadece kısa bir ismi olsun istiyorduk. Ben kısa isimleri düşünürken birden kocamın Ege’li, Ayvalık’lı olduğunu düşünerek Efe ismini zihnimde canlandırdım. Üstelik benim adımın baş harfiyle de aynı. Kocama söylediğimde onun da ilk tepkisi olumlu oldu ve aslında büyük ölçüde hemen karar verdik. İlk aylarda ismimizi bulmuştuk.

Şu an hamileliğinin başlarında olan ve bu röportajı okuyan okurlarımıza hamilelik ile önerileriniz var mı?

Hamilelik müthiş zevkli bir süreç; eğer kafa ve beden yapınızı ayarlarsanız. Hamilelik bir engel değil, hastalık değil. Bir kadının yaşayabileceği çok özel ve mucizevi bir süreç. Kendini her geçen gün farklı tanıyorsun. Sağlıklı geçirmek hem anne hem bebek için çok faydalı. O yüzden nasılsa iki can için yiyorum diyerek abartmayın. Bebeğiniz küçük, günlük kalorinizi 200-300 artırarak da iyi beslenebilirsiniz. Gebeliğe uygun yiyeceklerle tabii. Ve mutlaka hareket edin, spor yapın, yürüyün, yoga yapın. Fit hamilelik daha da keyifli, benden söylemesi.

'Doğumu ilk defa yaşayacağım için ufak çaplı korkum da var'

Birkaç gün içinde bebeğiniz kucağınızda olacak… Neler hissediyorsunuz?

Merakla karışık heyecan. Aşırı bir endişem yok ama doğumu ilk defa yaşayacağım için ufak çaplı korkum da var. Bilmediğim, tanımadığım ağrılardan, sancılardan söz ediliyor. Kasılmaları nefeslerle umarım rahat geçiririm. Temennimiz doğal doğum olduğu için bebeğimiz ne zaman gelecek bilmiyoruz; o da ayrı bir heyecanlı bekleyiş. Akıştayız. Yakında anne olacağım; kimliğim ve hissiyatım değişecek, meraktayım.

Son olarak, ‘Anne’ kelimesi sizin için ne ifade ediyor?

Bebeğini 9 ay karnında taşıyan, her gün onu düşünen, canından kanından bir parçayı hayatı boyunca koruyacak kutsal ve sevgi dolu bir varlık…