Doğum Sırası Bebeğin Kişiliğini Belirliyebiliyor
Doğum Sırası Bebeğin Kişiliğini Etkiliyor
Uzmanlar doğum sırasının bebeğin kişiliğini belirlediğini ifade ediyorlar. Yapılan araştırmalara göre, Doğum sırası bebeğin kişiliğini belirleyebiliyor. Annelerin ilk doğan bebekleri ile son doğan bebeklerine olan davranışlarının genellikle çok farklı olduğunu bununda bebeği kişiliğinin oluşmasında etkili olduğunu gösterdiği belirtilir. Aileye her bebeğin katılması, aileyi değiştirmesinin yanında aile üyeleri arasındaki ilişkileri de değiştiği ifade edilir. Aradan geçen süreçte anne babaların çocuklarını yetiştirme sırasında çok büyük tecrübe kazanırlarken, aynı zamanda çok da şey öğrendikleri belirtilir. Doğum sırasının bebeğin kişiliğine etkileri, Avustralyalı Psikitrist Alfred Adler doğum sırası teorileri ile açıklanmaya çalışılmaktadır.
Doğum Sırasının Bebeğin Kişiliğine Etkileri: İlk Bebeğe Yetişkin Gibi Davranma
Araştırmaların, annelerin ilk doğan bebeklerine ve son doğan bebeklerine karşı davranışlarının genellikle çok farklı olduğunu gösterdiği belirtilir. Ortaya çıkan sonuçların, ailerin ilk bebeklerinden beklentilerinin daha yüksek olduğunu, bu nedenle de ilk çocuğu daha olgun yetiştirdikleri ve ona yetişkin gibi davrandıklarını gösterdiği ifade edilir.
Küçük Çoçuklara Daha Az Otorite
Anne babaların bebeklerine davranışları ile ilgili yapılan araştırmalar, ebeveynlerin küçük çocuklarına daha az sorumluluk ve otonomi verdiklerini, küçük bebeğe karşı daha hoşgörülü ve kabul eden bir tutum sergilerken, büyük çocuğa karşı daha denetleyici davrandıklarını göstermektedir. Çocuk sayısının artmasıyle aile çocuk yetiştirme konusunda daha fazla deneyim kazanmaktadır. Uzmanlar tüm bu faktörlerin bebelerde / çocuklarda farklı kişilik yapılarını oluşturan etmenler arasında olduğunu belirtirlerken, kişiliğin en genel tanımıyla bireyi başkalarından ayıran, doğuştan gelen ve sonradan kazanılan özelliklerin bütünü olduğunu ifade ederler.
Çocukların Aile Gözünde Tuttukları Yer Kişiliğinde Etkili Oluyor
Avustralyalı Psikiyatrist Adler'e göre aile birliği içerisindeki kardeşler ortak yönler paylaşmış olsalar da dünyaya geliş sıralarından dolayı her bireyin aile içerisinde kendilerine yükledikleri anlam farklıdır. Diğer bir ifadeyle, çocukların doğum sırasından çok, kendilerinin anne ve babalarının gözünde nasıl bir yer tuttuklarına ilişkin değerlendirmeleri kişiliklerinin gelişiminde daha etkili olduğudur.
Büyük Çocuğa Olan İlgi Kardeş Gelmesiyle Son Bulur
İlk çocuğa (en büyük çocuk) olan ilginin tek çocuk olduğu sürece devam ettiğini söyleyen uzmanlar, ebeveynlerin deneyimsizlikleri nedeniyle çocuğu şımartmalarıyla oluşan tek çocuk olma psikolojisinin kardeş gelmesiyle son bulduğunu ifade ederler. Kardeş gelmesiyle tahtını kaybeden ilk çocuk anne babasının sevgisini kendisine rahip birisiyle paylaşmak durumunda kalır. Bu durum ilk çocuğun; güçlü konumunu korumak, yardımcı ebeveynlik rolünü üstelenmek, başı çekmek, yönlerdirici ve tavsiyelerde bulunmak yanında itibar görme ve takdir edilmeyi beklemesine neden olabilir. Bu nedenle ilk çocuk; sorunluluk alma, güvenilir ve çalışkan olma eğilimindedir. En büyük çocuklar muhafazakar olma eğilimi yanında hep bir adım önde olma baskısının altındadırlar. Geçmişe ilgi duymanın yanında genelikle haklı çıkma ve üstün olma ihtiyacı da duyabilirler.
Ortanca Çocuklar Kendisini Aile Dışına Hissedilmiş Gibi Hisseder
Uzmanlar ortanca çocukların aile içerisinde öncelikli bir konumda olan ilk çocukla üzerine fazla düşülen küçük kardeş arasında kendisini aile dışına itilmiş gibi hissedebildiklerini belirtirler. Bu durum ortanca çocukların ailelerinin akdirini ve dikkatini çekecek herhangi bir kişilik özelliğine sahip olmadıklarına ve dolayısı ile de diğer kardeşlerinden daha önemsiz olduklarını düşünmelerine neden olabileceği ifade edilir. Söz konusu durumun ortanca çocuğun diğer kardeşleri kadar yetenekli olmadığı inancını geliştirmesine ve "zavallı ben" tutumu sergilemesine neden olacağına dikkat çekilir. Hayatın adaletsiz olduğuna inanabilir ve daha çok adalet ve eşitlik konularına duyarlıdır. Kişiler arası ilişkşilerde başarılı bir karekter geliştirebilir.
Küçük Çocuklar (En Küçük Kardeş) Her Zaman Ailenin Bebeğidir
Evin en küçük kardeşi olan küçük çocuklar her daim ailenin bebeğidirler. Genellikle aileleri tarafından en çok şımartılan çocukturlar. Çevredekiler tarafından daha çok küçük "prens" veya"prenses" olarak görülürler. Aile bireyleri tarafından pek ciddiye alınmazlar ve aileleri için hep çocuk kalırlar. Bu durum onun benmerkezci tutum geliştirmesine ve kedisinden daha yetenekli ve gördüğü kardeşlerin varlığından kaynaklanan yetersizlik duygusu yaşamasına neden olabilir. En küçük çocuklar başkalarının onun hayatını şekillendirmesini mümkün kılacak özellikler geliştirme eğiliminde olabilirler.
Doğum Sırasına Göre Bebeğin Kişilik Özeliğinin Karşılaştırılması
Çocukların diğer doğum sıraları ile karşılaştırıldığında Doğum sırasının bebeğin kişiliğine etkileri ile ilgili olarak; en son çocukların kişiler arası ilişkilerde en itaatkâr olan kişiler olduğu, bunun yanı sıra son çocukların popüler, eğlenceli, cana yakın zaman zamdan da çıkarları doğrultusunsa hareket eden kişiler olarak da tanımlandığı belirtilmektedir.