Moda İkonu ve Sosyal Medya Fenomeni Deniz Gülmez (denizbutikk) ile Hamileliğe Dair Keyifli Bir Sohbet Gerçekleştirdik!
Şu anda 9 aylık hamilesiniz. Gebeliğinizi ilk öğrendiğinizde neler hissettiniz? Beklediğiniz bir haber miydi yoksa sürpriz mi oldu?
Eşimle 4 yıldır evliyiz. Evlendikten yaklaşık 6 ay sonra da butiği açtım. Bir süre sonra kendimi işlere kaptırdım. Çocuk hayalimiz o zamanlar yoktu. Fakat aileler sürekli soruyordu ne zaman çocuk yapacağımızı. Eşim çocuk konusunda anlayışlıydı. Hayallerime ulaşma konusunda bana her zaman saygı gösterdi. Aynı zamanda biz gezmeyi çok seven bir çiftiz. Biraz daha gezelim dedik. Zaman ilerledikçe yavaş yavaş düşünmeye başladık çocuk olayını. Bununla ilgili gerekli hazırlıkları yaptık. Çünkü gebelik için önce bir bayanın kendisini psikolojik ve fizyolojik açıdan hazırlaması gerekiyor. Planlarımız doğrultusunda da gebelik haberini aldık.
'Eşim, kızımızı bir saat markasının adıyla seviyor.'
Peki, eşinize bu güzel haberi nasıl verdiniz? Baba olacağını öğrendiğinde ilk tepkisi nasıldı?
Direkt söylemedim. Gebelik konusunda benim şüphelerim vardı. Bir gün şubede sabah 8'e kadar çalıştım ve eve döndüğümde vücudumda değişiklikler olduğunu hissettim. Soluğu doktorda aldım, hiç risklere girmeden direkt kesin sonuç için kan testi yaptırdım. Tarkan konserine gidecektik o gün. Öncesinde de yemek yedik. O sırada dayanamadım hastaneyi aradım hemen sonuçlar için: pozitif. Söyleyip söylememek arasında ikilemde kaldım. Sonra söylememeye karar verdim çünkü o ânı yaşayarak söylemek istedim. Birkaç gün sonra bir kutu hazırlamıştım. İçine bebeğin görüntüsü, emzik gibi detaylar koydum. O akşam restorana yemeğe gittik. Bir saat markası var, eşim çok sever. Sana o istediğin saati aldım dedim. Tabi, o saat beklentisiyle kutuyu açıyor. Açtığında bir süre tepkisiz kaldı, şok oldu. Çok heyecanlanmıştı. Kızımızı şu anda o hediye aldığımı sandığı saatin adıyla seviyor.
Ailenize yeni bir birey katılacak. Hamile olduğunuzu öğrendikten sonra mutluluğunuzun yanında, endişelendiğiniz konular oldu mu? Büyük bir sorumluluğun altına giriyorsunuz.
Riskler almadan güzel sonuçlar elde edemiyorsunuz. Ticarette de bunu gördüm. Tabi ki endişeleriniz oluyor. Toplum olarak, eğitim olarak, ülke olarak her şeyi değerlendiriyorsunuz. O birey aileye ne katacak, devlete ne katacak gibi bir çok şeyi sorguluyorsunuz, her şeyin pazarlığını yapıyorsunuz. Fakat, ben en baştan beri çok güzel olacağına inanıyorum. Her zaman pozitif düşünen bir insanım. İlk başta psikolojik hazırlıkları yaptığınızda endişeleriniz de kalmıyor. Olursa da beraber her şeyi aşacağımıza inanıyorum.
Gebeliğinizde en çok ne aşerdiniz?
Çok fazla çekirdek yedim. Zor şeyler aşermedim. Ama keşke eşimi biraz zorlasaydım. Sevgi testi yapmış olurdum. Şaka bir yana, bu süreçte eşim bana çok destek oldu, sabırlı davrandı. Bir de onu aşermelerle yormak istemedim. Hamileliğimde sadece kabak çekirdeği ve meyve aşerdim.
Hamileliği öğrenince hazırlıklara hemen başladınız mı?
30. haftada başladım hazırlanmaya. Başlarda şikayetleriniz oluyor. O süreci atlatmayı bekliyorsunuz. Bir kadının hamileliğinin en rahat dönemi 30. hafta. Ben de o zaman hazırlıklarıma başladım. Bir de fazladan bir şey almıyorum. Bebek doğunca zaten eksiklikleri göreceğiz, alacağız.
Çalışma hayatında çok aktifsiniz. Butiğin tüm kontrolü sizde. Peki, gebelikte bu süreç sizin için zor oldu mu?
Aslına bakarsanız, gebeliğim boyunca çalışmam, hamileliğimin rahat geçmesini sağladı. Hamileliğimde sadece 2 kere evde oturdum. Evde oturduğunuzda, bir şeyle ilgilenmediğinizde çok daha evhamlı bir hâl alıyorsunuz. 'Tekme mi atmadı, çocuğa bir şey mi oldu' sürekli düşünüyorsunuz. Ama gebelikten önceki Deniz olduğumda bu sorunları yaşamadım. Tabii ki gebe olduğunuzun farkındasınız ve bazı risklere kendinizi sokmuyorsunuz. Ama eski Deniz olmam, bu süreci çok daha rahat geçirmemi sağladı diyebilirim.
'Babaannem bile giyinmez bunları'
Hamileliğin en zorlu yanlarından biri de kıyafet bulmak oluyor. Siz bu konuda zorluk çektiniz mi?
Gebeliğimde herhalde kanayan yaram bu oldu. Her kıyafet mağazasına girdiğimde 'Babaannem bile giymez bunları' deyip çıkıyorum. Zaten hamileler için ayırdıkları alan da küçük oluyor, bir şey bulamıyorsunuz. Hadi iyi bir firmaya gideyim diyorum, bu sefer fiyatlar çok uçuk oluyor. 1 ay giyebileceğim bir parça için o kadar para vermek de mantıklı değil. Ben de çok fazla kilo almadığım için hamileliğimde kendi firmamızdan giyiyorum. Daha çok penye, göbeği bol olan esnek kumaşlı kıyafetlerimizi tercih ediyorum. Hamilelikte giyinmek o kadar keyifli bir şey ki tadını çıkarsınlar, rengarenk giyinsinler. Gebelik, en çok özleyeceğimiz zamanlar.
Hazır gebelik sürecini yaşamış ve yakından tanımışken, bu süreçte hamilelerin rahat edebilecekleri özel koleksiyon çalışma gibi bir düşünceniz var mı?
Aslında öyle talepleri fazlasıyla alıyoruz. Sosyal medyada da hatırı sayılır bir takipçimiz var. Onlardan yoğun talepler geliyor. Hamileliğimde göbeğim çok çıkmadığından satışa çıkacak olan ürünleri de 'sen tanıt' dediler. Bu sefer firmadaki ürünleri ben giyinmeye başladım. 'Bununla kombinleyebilirsiniz, bu parçayı şöyle giyinebilirsiniz' diye insanlara tavsiyeler vermeye başladım. Bu sefer hamileler mağazaları basmış. Mağaza müdürümüz beni aradı, olanları söyledi. Yani talep o kadar fazla ki. Hamileler ülkemizde kıyafete açlar. Hamile kıyafetleri ya çok pahalı ya da çeşit yok. Ülkemizde zaten büyük bir hamile giyim mağazası da bulunmuyor. İnsanlar hamile giyim koleksiyonunu aklıma sokmuyor değiller. Ama ben şu anda bebeğime odaklandım. Kafam rahatlandığında buna da yer vermek istiyorum.
Gebelikte yaşadığınız ciddi sağlık problemleri oldu mu?
Tabii ki gebelikte şikayetler oluyor. Mide bulantıları, saç dökülmeleri, yüzde şişmeler, ayaklarda ödemler ve kramplar oluyor. Ayaklarınızı, bileklerinizi tanıyamıyorsunuz. Mesela benim midem çok yanmıştı. Ama çevremdeki hamileleri görünce ben diğerlerine göre daha rahat bir gebelik süreci geçirdim diyebilirim. En çok yakındığım konu ise kramplar oldu. O da herhalde bedenimi yorduğumdan dolayı kaynaklandı. Bu süreçte doktorunuz da çok önemli. Neredeyse her konuda doktorunuza danışmak istiyorsunuz. Dolayısıyla doktorunuzla olan iletişiminiz çok mühim. Doktorun sürekli olumsuz detaylara takılması sizi de demoralize ediyor. Çünkü hamilelik çok garip bir dönem. Psikolojiniz fazlasıyla etkileniyor. Haliyle doktor tercihiniz büyük önem taşıyor. Sırf bundan dolayı 15. haftamda doktorumu değiştirmiştim. Doktorunuz iyi olduktan sonra, kötü bir durum yaşasanız bile doktorunuzun desteğiyle o süreci çok rahat atlatabiliyorsunuz.
'Hamileliğimin ilk aylarında tişörtüme 'tehlikeli' yazdırmayı düşündüm'
Hamilelikte yaşanan hormonal farklılıkların duygu değişimleri yarattığı her zaman dile getiriliyor. Siz gebeliğinizde böyle bir durumla karşılaştınız mı?
İlk aylarda çok oldu. Başlarda biraz sinirliydim. Hatta tişörtüme 'tehlikeli' yazıp çıkmayı bile düşündüm. Burada da eşinizin, ailenizin ve çevrenizin desteği çok önemli. Daha sonra zaten durumun farkına varıyorsunuz. 'Ben hamileyim, bu sebeple böyle oluyor' diyorsunuz ve kendinizi tolere ediyorsunuz. Tabii ki bu süreçte çok duygusal oluyorsunuz. Özellikle de çocuklara karşı. Hamilelik tarif edilemeyecek kadar güzel bir süreç. Tüm kadınların kesinlikle yaşaması gereken bir dönem.
Gebeliğinizin büyük bir sürecini kış aylarında yaşadınız. Toplumda 'kış gebesi' olmanın daha avantajlı olduğu düşünülüyor. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda? Kış gebeliğinin avantajları neydi sizin için?
Benim hamilelik sürecim çok güzel bir döneme denk geldi. Ağustos ayında hamileliğimi öğrendim. Mayıs ayında da doğumum gerçekleşecek. Tek sorun kışın üst üste giyince bebekle birlikte taşıması zor oluyor. Ama benim dönemim ilkbahara da denk geldiği için bol bol elbise de giyindim. Arkadaşlarımın deneyimlerini dinlediğimde ise 'iyi ki kış gebesiyim' dedim. Yazın hamile olmak çok daha zormuş.
Sosyal açıdan eksik gördüğünüz, 'keşke hamileler için şöyle bir uygulama olsa' dediğiniz bir şey oldu mu?
Toplu taşımalarda tabii ki eksiklikler var. Aslında devletin sağladığı imkânlar var fakat insanlarda bilinç eksikliği bulunuyor. Sorunlar da zaten bu yüzden yaşanıyor. Hamilelikte sosyal medyayı çok fazla takip ediyorsunuz. Eksiklikler olduğunda sizin gibi bilinçli sitelerden faydalanıyoruz. Doğru sitelerden doğru bilgileri aldığınızda eksiklikleri de zaten kapatabiliyorsunuz.
Bütün 9 ayı düşündüğünüzde sizi en çok zorlayan şey ne oldu?
Koku! Kesinlikle kokuya tahammül edemedim. Özellikle ilk üç dört ayda beni en fazla rahatsız eden şey kokuydu.
Artık sona yaklaştınız. Şu anki hisleriniz neler?
Şu anda kendimi sürece hazırlamaya çalışıyorum. Normal doğum istiyorum ama bebek kendi kaderini kendisi seçiyor. İki doğum yöntemine de pozitif bakıyorum. Şu an için bir sıkıntı olmadığından normal doğum düşünüyorum. Ama bir aksilik olursa sezaryen doğum da yapabilirim. Bu dönemin sonunda o kadar güzel bir ışık var ki, her şeyin o ışığa değeceğini düşünüyorum. Hamileliğimde hep kendimin koçu oldum. Çoğu şeyde 'hadi Deniz yaparsın' diye kendimi motive ediyorum. Çevrenizdeki insanlar bazen olumsuz düşünceler, fikirler beyan edebiliyorlar. Bunları hiç önemsememek lazım. Siz pozitif düşündükçe her şeyin pozitif olacağına inanmalısınız. Anneliğe ilk adımımı atacağım. Tabi ki kolay olmayacak, biliyorum. Fakat ben kendimi psikolojik olarak hazırladım.
'Türkiye'de hamile kadınlara çok önem veriliyor'
Anne adaylarına gebelik süreciyle ilgili önerileriniz var mı?
Kilolarını takip etmeleri çok önemli. Bunun dışında ruhsal olarak kendilerini iyi hissettikleri yerde bulunsunlar. Sonunda çok güzel şeyler olacak, buna inansınlar. Doğacak çocuklarına notlar tutabilirler. Ben, doktorun bana verdiği tüm fotoğraflara notlar tutuyorum. Bebeğime mektuplar yazıyorum ve hep güzel şeyler hayal ediyorum. Bu süreçte onlar da pozitif düşünsünler. Mesela gebeliğimin ilk başlarında doktorum bana kanama var demişti. 'Ne yapacağız' dediğimde 'akışına bırak' dedi. O zaman biz Prag'a gidecektik. Seyahatimi iptal etmedim ve gittim. Eğer o yolculuğa çıkmasaydım burada kafayı yerdim. Bir çok şeyi seyahatte kafamdan attım. Çalışanımız da aynı problemi yaşadı. Sürekli onu motive etmeye çalıştım. Bu süreçte motivasyon çok önemli anlayacağınız, gebeliğin tadını çıkartsınlar. Bir de şunu eklemek istiyorum; Türkiye'de hamile olanlara çok önem veriliyor. Türk insanı hamile kadını çok seviyor, fazlasıyla destek oluyor. Tek sorun biraz fazla yemek yedirmeleri.
Son olarak, kızınızın adını düşündünüz mü?
Nehir. Su enerjisine inanıyorum ben. Benim adım Deniz, kızımızın adı Nehir, bir kızım daha olursa ismi Irmak olabilir.