Psikolog Zeynep Canbaş Yazdı: Çocuklar Neden Şiddet Uygular?
Şiddet günümüzde maalesef çokça karşılaştığımız ve şahit olduğumuz bir olgu. Şiddeti elbette hiçbir neden meşru kılmaz ama şiddetin nedenlerine baktığımızda biyopsikososyal ve çevresel faktörlerle karşılaşıyoruz. Çocuklarda öfke ve saldırganlık sıklıkla ailelerin korktuğu ve uzmanlara başvurma nedenleri arasında yer alan bir durum. Baktığımız zaman her duyguyu yaşamanın ve deneyimlemenin normal ve gerekli olduğunu söyleyebiliriz ancak duygular sağlıklı ifade edilmediğinde o zaman karşımıza bir sorun olarak çıkıyor. Psikolog Zeynep Canbaş, çocuklarda şiddet eğilimi ile ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.
Çocuklarda Saldırganlığın Sebepleri
Bazen çocuklar duygularını ifade etmekte zorlanır. Yetişkinler kelimelerle kendini ifade ederken bu çocuklar için çok kolay değildir. Çocukların dili oyundur. Çocuklar bize davranışlarıyla ihtiyaçlarını ve duygularını ifade etmeye çalışırlar. Saldırganlık çocukların gösterdiği bir tepki biçimi olabilir. Çocuklar giderilmeyen ihtiyaçlarını saldırganlık yoluyla karşılamaya çalışıyor olabilir.
Çocuklarda öfkenin kaynağı bazen biyolojik kaynaklı olabilir. Nörolojik temelli veya genetik aktarım olabilir. Biyolojik öfke yönetilmesi en zor öfke biçimi denebilir. Çünkü bu öfke biçiminde çok kolay öfkelenme görülür ve öfke, zarar verme davranışı ile kendini gösterebilir. Biyolojik öfkede dürtü kontrolünde sıkıntı vardır. Sabırsız, aceleci, yenilgiye tahammülsüzlük gibi kişilik özellikleri görülebilir. Çocuk burada bile isteye dürtüsel olmayı seçmez. Çocuk büyüdükçe dürtüsünü nasıl kontrol edebileceğini öğrenir. Bu öfke biçiminde medikal tedavi yararlı olabilir. Aynı zamanda çocuğun öfkesine eşlik eden duygusal sorunlar için terapi yardımcı olabilir. Çocuğa iyi gelecek şeyler keşfedilebilir. Aşırı, katı sınırlar işe yaramaz. Aksine kapsayıcı, şefkatli ve sakinleştirici bir yöntem benimsenmelidir.
Psikolojik öfke ise bir şeylerin ters gittiğinin habercisi olabilir. Aile içinde sınırlar olmalıdır ve çocuk sınır kavramını bilmelidir. Sınırlar belirlenmediğinde çocuk her istediği olsun isteyebilir ve engellendiğinde, istediği olmadığında öfkelenip saldırganlığa başvurabilir. 2 yaş itibariyle çocuğa sınır kavramı öğretilmeye başlanabilir. Çocuklar depresif hissettiklerinde, duygularını ifade edemediklerinde veya duygusal olarak yoksun hissettiklerinde hayatının genelinde öfkeyi yayma eğilimindedir. Böyle bir durumda bu durumun kaynağını çözmek, çocukla bire bir ilgilenmek ve pozitif geri bildirim vermek yararlı olabilir. Çocuğu suçlayıcı bir dilden uzak durmalı ve gereksiz eleştiriden kaçınmalı. Çocuğun değerlilik duygusunu arttırmak da çocuktaki saldırganlık davranışlarının azalmasına yardımcı olabilir.
Çocuklar rol model alarak öğrenir. Aile içi şiddete tanıklık eden çocukların ne yazık ki şiddete başvurma ihtimali fazladır. Ebeveynler çocuklarına olumlu davranışlarla model olmalı. Yaptıklarımız, söylediklerimizden her zaman daha etkilidir. Şiddet içerikli oyunlardan, ekrandaki şiddet içeriklerinden çocuklar mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır.
Öfke Anını Yönetmek
Öfke anında çocukla zıtlaşmamalı. Fiziksel olarak yaralanmış çocuğa önce pansuman yapar sonra dikkat etmesi için ikaz ederiz. Yoğun duygular yaşayan çocuğa da öğüt vermek bir işe yaramaz. Çocuğun duygularını yaşamasına izin vermeliyiz ve duygusunu yansıtmalıyız. “Şu an gerçekten çok öfkelisin. Bu durum seni öfkelendirmiş olmalı. Ne kadar sinirlendiğini görebiliyorum.”gibi cümlelerle duygusunu yansıtabilirsiniz. Öfkenin şiddete dönüşmediği anlarda derin nefes alma egzersizleri uygulayabilirsiniz. Öfkelenen ve vurmak isteyen çocuğun davranışını başka bir nesneye yönlendirebilirsiniz. Bu noktada hacıyatmaz iyi bir seçenek olabilir. Size vurmak isteyen çocuğunuza “Bana vurman doğru değil ama istersen bu hacıyatmaza vurabilirsin.” gibi yönlendirmeler yapılabilir. Hacıyatmaz yerine yastık da kullanılabilir. Buradaki amacımız çocuğun öfke davranışını yönlendirmek ve duygusunu sağlıklı bir biçimde boşaltmasını sağlamak. Sakinleştiği zamanlarda çocukla duygular üstüne konuşabilirsiniz. Öfkelendiğinde nasıl hissettiğini, öfke duygusunu vücudunun hangi bölgesinde hissettiğini konuşabilirsiniz.
Şiddete Müdahale
Çocuğun öfke duygusu çok fazla yoğunlaştığında şiddete eğilimi artabilir. Şiddete başvurmadan önce çocuğun duygusunu fark etmek ve kabul etmek önemli. Bu aşamada öfkenin altında yatan sebepleri keşfetmek gerekebilir. Ona yönelik müdahaleler şiddet eğilimini de ortadan kaldırır. Eğer çocuk şiddeti model alarak öğrendiyse daha olumlu ve daha doğru rol modeller seçilmeli. Çocuğa sağlıklı davranışlarla model olunmalı. Çocuk şiddete başvurduğunda kesin ve net bir dille bunun doğru olmadığı söylenmeli. Şiddete tolerans gösterilmemeli. Çocuğa karşı tutarlı olunmalı. Çocuklar uzun cümlelerden hoşlanmaz. “Hakkını savunman güzel ama arkadaşın veya ben vurmak için değiliz. Eğer vurmayı seçersen yarın televizyon izlememeyi seçersin.” gibi sözlerle çocuğa sınır koymalı ve seçenekler sunmalı.
Duygulardan Korkmayın
Sevgili anne babalar çocuklarınızın duygularını yaşamasından korkmayın. Çocuklar üzülebilir, ağlayabilir, öfkelenebilir. Olumsuz duyguları deneyimliyor olmak korkulacak bir şey değil. Çocuklar bu duygularla başa çıkamadıklarında yanında olun. Çocuklara ağır cezalar vermeyin. Çocuklar bazen içlerindeki enerjiyi sağlıklı bir şekilde atamadıkları için saldırganlığa başvurabilir. Bu durumda çocukları spora, egzersize, harekete yönlendirebilirsiniz. Ancak elbette ki şiddet davranışının ve saldırganlığın sürekli ve arttığı durumlarda müdahale etmekten kaçınmayın. Çocuğunuzda bir şiddet eğilimi varsa, öfkelendiğinde yoğun duygularla başa çıkmakta zorlanıyor ve öfke zarar verme davranışına dönüşüyorsa bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin.