7 Adımda Özgüvenli Çocuk Yetiştirmek
Çocuğunuzun okul hayatında başarılı olması, toplumda kendini rahat ifade etmesi, toplumsal duyarlılığının artması, ileride kendi ayaklarının üzerinde durabilmesi ve potansiyelini ortaya çıkartabilmesi için, özgüven kazanması gerekir. Peki, Çocuğa özgüven nasıl kazandırılır? İşte, özgüvenli çocuk yetiştirmek için ebeveynlere tavsiyeler…
Özgüven Nedir?
Özgüven; kısaca kişinin kendini tanıması ve kabul etmesidir. Kendini diğer insanlardan ne yukarıda ne aşağıda görmek, kendin ile barışık olmak ve kendini değerli hissetmektir. Özgüven, yaşamın mutlu ve dengeli sürdürülebilmesi için olmazsa olmazdır. Çünkü kendisine yeterince güvenmeyen insanlar, hem yapılacak olan işlerde hem de insan ilişkilerinde çok zorlanır. Örneğin; okulda, iş yerinde veya aile içinde yanlış anlaşılma veya yargılanma korkusu nedeniyle kendilerini savunamaz, daha içe kapanık ve cesaretsiz olurlar.
Özgüven Ne Zaman Gelişir?
Özgüven, doğuştan olmayan ve doğum ile birlikte kazanılmaya başlanan bir benlik algısıdır. Bebekler dünyaya gözlerini açar açmaz, annesi ile arasında bir ilişki ve bağ oluşmaya başlar. Bu bağ ile bebeğin benlik algısı da gelişmeye başlar. İhtiyaçları zamanında karşılanan, sevgi ve ilgi gören, dokunulan bir bebek, sağlıklı ve olumlu bir benlik algısı geliştireceğinden, özgüvenin temelleri atılmış olur. Peki, bu süreci ebeveynler nasıl değerlendirmeli?
Özgüvenli Çocuk Yetiştirmek İçin Bilmeniz Gerekenler!
-
Kendisini İfade Etmesine Fırsat Verin
Çocuğunuzun kendisini ifade etmesine mutlaka izin verin. Onu dinleyin ve fikrini daima sorun. ‘Sen bu konuda ne düşüyorsun?’ cümlesini sık sık kullanın. Mesela; çocuğunuza yeni bir kardeş geliyor ve alışveriştesiniz diyelim. Alacağınız ürünler için çocuğunuza ‘Sence bu nasıl, kardeşine yakışır mı?’ gibi sorular yöneltin. Fikirlerinin dinlendiğini ve önemsendiğini fark eden çocuklar, hem çevresindeki insanların fikrine saygı duymayı öğrenecek hem de kendisinin toplumda yeri olduğunu ve önemsendiğini hissedecektir.
-
Kapasitesinin Farkında Olun
Çocuğunuzun yaşına göre belli bir kapasitesi olduğunu unutmayın. Örneğin; 3 yaşındaki çocuğun yemeğini yerken dökmemesini hayal etmek boş bir beklentidir. Ya da aşırı koruyup kollayıcı bir tavır takınarak, 8 9 yaşına gelmiş bir çocuğa kendi elinizle yemek yedirmemelisiniz. Çocuğunuzun kapasitesinin üstünde veya altında beklentilere girmeyin, yaşına uygun sorumluluklar verin.
-
Sorumluluk Verin
4 yaşına gelen bir çocuk, hemen hemen çoğu işini kendisi halledebilir ve sorumluluk almaya hazırdır. Örneğin, kıyafetlerini giyebilir, ayakkabısını çıkartabilir ve çatal kaşığını kullanarak yemeğini yiyebilir. Bu nedenle ona ufak sorumluluklar vermeli, verdiğiniz görevlerde de nasıl başarılı olacağını anlatmalısınız. Başardıkça da onu takdir etmeyi ihmâl etmemelisiniz. ‘Gurur duyuyorum seninle, aferin, çok iyi yaptın!’ gibi cümleleri sık sık kullanmalısınız. Böylece çocuğunuzda davranış yerleşecek, alışkanlık haline gelecek ve sorumluluk alarak başarı duygusunu tatmış olacaktır.
-
Onu Cesaretlendirin
Mükemmelliyetçi, başarı ve sonuç odaklı olmayın. Verdiğiniz sorumluluğu tam olarak yapamasa dahi, çocuğunuzun çabasını takdir edin. Hedefe ulaşırken, yapabildiği ile gurur duyun, yaptığına razı olun ve onu her zaman cesaretlendirin. Olumlu davranışlarını, olumsuz davranışlarından daha fazla görün ki, çocuğunuz olumlu davranışı fark edildiğinde olumsuzu değiştirme gayreti içine girsin.
-
Tehdit Etmeyin
Tehdit ederek çocuğa bir şeyler yaptırmaya çalışmak, çocukta size karşı korku duygusunun gelişmesine zemin hazırlar. Örneğin ‘Bunu yapmazsan babana söylerim!’ cümlesi bir tehdittir ve çocukta korku duygusunun gelişmesine neden olarak özgüvenini zedeler. Bunun yerine, çocuğunuza seçme hakkı tanıyın. Duygu ve düşüncesini özgürce ifade edebileceği bir ortam sunun. Sizden farklı düşündüğünde kızmayın, fikrine saygı duyun. Böylece, çocuğunuz ileride toplum içinde ne istediğini veya düşündüğünü ifade etmekte zorlanan bir birey olmaz, kendisine güven duyar ve fikirlerinin önemli olduğunun bilincinde olur.
-
Kıyaslamayın!
Çocuğunuzu hiçbir çocukla kıyaslamayın. Hele ki kardeşiyle asla kıyaslamayın. Bu durum sadece kardeş kıskançlığına neden olacaktır. Her çocuğun farklı ve özel olduğunu unutmayın, onu sadece kendisi ile yarıştırın.
-
Sevgi Dolu Bir Ortamda Büyütün
Çocukların kişilikleri gelişirken, içinde bulundukları ortamın etkileri göz ardı edilemez. Evde çocuğunuza huzurlu ve mutlu bir ortam sunun, Sevginizi göstermekten geri kalmayın ve en önemlisi de ona emniyette olduğunu hissettirin.
*Çocuğunuzun daha sosyal ve entelektürel olması için bilmeniz gerekenler!