Bebeklerin Hayatını Kanıyla Kurtaran Adam
Bebeklerin Hayatını Kanıyla Kurtaran Adam
Bağış yapmak çok önemlidir. Kaderin bir cilvesi, kendi kızının da virüsü taşımasıydı. Böylelikle kendi torununun hayatını da kurtarmış oldu.
Hayatın garip tesadüfleri
James Harrison henüz 14 yaşındayken, ölümün kıyısına getiren bir şey yaşadı. Bir kazanın ardından, doktorlar akciğerlerinden birini almak zorunda kaldı. Haftalarca yoğun bakımda kaldı ve birçok kan nakli yapıldı. Ardından annesi, James’i hayatta tutmak için yaklaşık 13 litre kan kullanıldığını anlattı. Hayatında hiç görmediği insanların gönüllü olarak bağışladığı kanların hayatını kurtarması sonucunda oldukça etkilenen genç James, 18 yaşına geldiğinde yapacağı ilk şeyin kan bağışı olacağına karar verdi. Fakat düşüneceği son şey, kan bağışı yapmasının hemen ardından hastane tarafından aranıp hemen hastaneye gelmesinin isteneceğiydi.
James Harrison’ın kanı milyonlarca bebeğin umut kaynağı
1960’lı yılların ortalarında, Avustralya’daki düşük yapma oranı ve yeni doğan ölümü oldukça yüksekti. Birçok kadın düşük yapmakta ve bebeklerini kaybetmekteydi. Ne yazık ki bunun sebebinin ne olduğunu kimse bilmiyordu. Diğer vakalarda, çocuklar ciddi sorunlarla doğmakta ve yalnızca birkaç gün yaşayabilmekteydi. Peki, buna sebep olan neydi?
Sebebi Rhesus hastalığıydı
Eğer daha önce hiç duymadıysanız, kısaca tanımlamak gerekirse; annenin bağışıklık sisteminin doğmamış cenin hücrelerini düşman olarak algılaması ve vücudunu korumak için bunlara saldırmasına neden olan bir hastalıktır. Sonuç olarak düşük yapmaya ve de ciddi sakatlıklara neden olmaktadır. Bunun nedeni gebe kadınların kanında Rhesus negatif (Rh-) faktörü bulunabilmesiydi. Bu durum babanın çocuğa Rhesus pozitif faktörü geçirebilme ihtimali ile daha kötü bir hal alabilmekteydi.
Rhesus hastalığı bebek için ölümcüldür ve annenin psikolojisi için çok zararlıdır. Öyle ki kendi vücudundaki antikorlar cenine saldırmıştır. Neyse ki, James Harrison sayesinde bu durum radikal bir şekilde değişmiştir.
İlk kan bağışının ardından doktorlar James’in çok özel biri olduğunu fark ettiler. Kanında bu bağışıklık hastalığıyla mücadele edecek türde antikorlar bulunmaktaydı. James’in kanı sayesinde, Rhesus negatif faktörü taşıyan kadınların, gebelik sırasında antikor üretmelerini engelleyen “Anti-D” adında bir aşı sentezlenmiştir. Avustralyalı kadınların %17’sinden fazlası bu faktörü taşır. Bu nedenle James Harrison’ın kanı günümüzde hayati öneme sahiptir.
James Harrison’ın kanındaki hediye