Aktif Doğum Nedir?
Aktif Doğum Nedir?
Doğum, her kadının hayatında özel bir tecrübe, yarı içgüdüsel yarı öğrenilen bir güç yolculuğudur. Aktif doğumla içinizdeki doğum yapabilme yeteneğini keşfedebilir, kendinize ve bedeninize güvenerek, bu tecrübeyi çok daha rahat yaşayabilirsiniz. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Kemale Musayeva, kadınların bedenlerini özgürce hareket ettirerek her aşamasına katkıda bulunabilecekleri aktif doğumu anlattı ve doğum sürecine dair sorularımızı cevapladı.
DOĞUMDA AKTİF OLMAK NE ANLAMA GELİYOR?
Doğumun kendisi aktif bir eylem olduğu için kadın doğum sırasında içindeki dürtüleri izlemelidir. Doğru pozisyonu bulmak için bedenini özgürce hareket ettirmeli; yürüyerek, çömelerek, ayağa kalkarak, emekleyerek, dizleri üzerine çökerek, dik oturarak ya da yan yatarak rahat ettiği pozisyonu kendi kendine bulmaya çalışmalıdır.
DOĞUMDA AKTİF OLMANIN NE GİBİ AVANTAJLARI VARDIR?
Aktif doğum sayesinde doğumun doğal ritmi ve ilerlemesi bozulmaz. Kasılmalar daha etkili, güçlü, düzenli ve sıktır; doğum evresi daha kısadır. Ayrıca doğum daha rahat ve stressiz olduğu için anestezi ihtiyacı azdır. Aktif doğum, yeni doğanın sağlığı açısından da çok daha iyidir. Doğumda konfor daha fazladır. Kadınlar doğuma tam olarak katıldıkları için, kontrolün onlarda olduğunu hissederler ve bu sayede çoğu zaman coşkulu ve mükemmel bir doğum tecrübesi yaşarlar. Doğum her kadının hayatında özel bir tecrübedir, yarı içgüdüsel yarı öğrenilen bir güç yolculuğudur. Bu nedenle hamilelik boyunca fiziksel, ruhsal ve duygusal hazırlık dönemine ihtiyaç vardır. Doğumda hareket özgürlüğü temel kavramdır, anne tercih ve kararlarında aktiftir. Kadın doğuma güvenir ve olumsuz beklentilerle yaklaşmaz. Bu sayede anne doğuma giren kişilerle iletişim halindedir. Bu sağlanırsa doğum ister doğal ister yardımla olsun, her şekilde aktif olarak adlandırılabilir.
KADINLARIN DOĞUMDA HAREKETLİ OLMALARININ FAYDALARI NELERDİR?
Yatar ve yarı yatar pozisyonun birkaç olumsuz etkisi var. Öncelikle kalpten çıkan ve aşağı giden ana arter olan aort ve kalbe dönen ana venlere yapılan bası, kan akımını azaltarak tansiyon düşmesine ve diğer dolaşım bozukluklarına sebep olabilir. Ayrıca yatar pozisyonlar, pelvis eklemlerin hareket yeteneğini kısıtlar. Fakat çömelme pozisyonunda dizlerin göğüse yaklaşması, pelviste maksimum açıklık sağlar. Bunun dışında yatar pozisyonda ağırlık, sacrum (leğen kemiği) üzerindedir. Bu pozisyonda rahim yer çekimine karsı çalışmak zorundadır ki bu da enerji kaybına neden olur. Gereksiz güç harcanmasına ve ağrıya neden olan yatar pozisyon, doğum süresinin uzamasına da sebep olabilir. Anne, duruşuyla bebeği yere paralel yerine yere dik pozisyonlarda tutarsa bebeğin inişi, rotasyonu (dönüşü) ve doğumu çok daha kolay gerçekleşir. Bu pozisyonlarda bebeğin yaptığı doğal dönüşler de kısıtlanmamış olur. Oysa günümüzde genellikle doğal bir eylem olan doğumu, medikal bir olaya dönüştürerek, kadını pasif bir duruma sokuyoruz. Bu da doğumu gereksiz yere karmaşık bir hale getiriyor.
ETKİLİ DOĞUM POZİSYONLARI NELERDİR?
Doğum için dikey pozisyonların kullanıldığı yerlerde spontan fizyolojik doğum sayısının arttığı gözlemlenmiştir. Bunun için hareket kısıtlamasının olmadığı, kan damarları üzerinde aşırı bası olmayan pozisyonlar tercih edilmelidir. Ikınma refleksini güçlendirdiğinden beden yer çekimi ile uyumlu çalışmalı, minimum gerginlik ve kas gücü sağlanmalıdır. Ayrıca optimum iniş açısının sağlanmasına çalışılmalıdır. Gelen kısmın (başın) inişi, dönüşü ve çıkışı için gerekli maksimum pelvik alanı ve gevşemeye yardımcı olan optimum perine için gerekli pozisyonu da yere dik hareketlerle sağlamak mümkündür.
DOĞUMDA AKTİF OLMAK İÇİN HAZIRLIK GEREKLİ MİDİR?
Doğumda aktif olmak bazen çok yorucu olabilir. Sonuçta doğum bir kas eylemidir ve yorucudur. Bu yüzden doğuma hazırlanmak ve doğumda kullanılacak kasları egzersizlerle doğum öncesinden güçlendirmek önemlidir. Kuvvetlenmiş kaslar eklemlerimizi destekler ve yaralanmalardan korur. Ayrıca düzenli egzersiz, kalbimizi ve bütün kaslarımızı çalıştırır. Egzersizler, kalbi kan pompalamaya sevk eder ve kasları oksijen kullanmaya yöneltir. Böylelikle kalp güç kazanır ve vücudun her tarafına oksijen sevkiyatını daha verimli biçimde yapabilir hale gelir. Kaslarımızı kullanmaya devam ettikçe daha uzun süre, yorulmadan aktif kalabilmeyi başarır hale geliriz.
DOĞUM İÇİN FAYDALI EGZERSİZ POZİSYONLARI NELERDİR?
Doğumda tercih edebileceğimiz egzersiz pozisyonları arasında derin squat, sumo squat, sandalye squat, boyun esnetme, sırt ve omuz esnetme, yanlara esnetme, kedi esnemesi, sırt esnemesi ve masa pozisyonu (kedi/deve) gelir. En faydalı pozisyon ise çömelmedir ama bu pozisyonda kalmak zor ve yorucu olabilir. Doğum öncesi bacak kaslarını güçlendiren egzersizlerle dayanıklılık artırılabilir. Diz-dirsek, aşırı bel ağrısı yaratan doğumlarda etkili bir pozisyondur. Bebeğin başını bel bölgesinden uzaklaştırmak hissedilen ağrıyı azaltır, buna ek olarak baskı masajı da rahatlamaya yardımcı olur. Pilates topu üzerinde oturmak pelvisi hareketli kılar, pelvis taban kaslarını gevşetir ve yer çekiminden maksimum fayda sağlanmasına katkıda bulunur. Pilates topu ile olan egzersizleri özellikle son aylarda (36. haftadan sonra) öneriyorum.
EGZERSİZİN GEBELERE NE GİBİ FAYDALARI VARDIR?
Egzersiz, sağlıklı yaşamın önemli bir parçasıdır ve gebelikte de belli kurallara uyularak uygulanabilir. Gebelikte yapılan egzersiz, dolaşım ve solunum sisteminizin daha iyi çalışmasına katkıda bulunmasının yanı sıra kendinizi daha iyi hissetmenize, uygun sınırlar içinde kilo almanıza, kendinize duyduğunuz güvenin artmasına, olumlu duygular hissetmenize ve daha “fit” (dinç) olma hissini taşımanıza önemli katkılarda bulunur. Egzersiz yapan anne adaylarında gebeliğe bağlı şikayetler (uykusuzluk, bel ağrıları, bacaklarda kasılmalar, varis, basur, vb.) daha az görülür. Gebelikte düzenli yapılan egzersiz, annenin doğum sırasında da daha güçlü olmasını sağlar ve doğum sonrası “toparlanma ve kendine gelme” süresini kısaltır.
DOĞAL DOĞUMDA NASIL BİR ORTAM OLUŞTURULMALI?
Annenin mahremiyetinin korunduğu, kendisini güvende ve emin hissettiği, doğumu kolaylaştıran bir mekanın hazırlanması son derece önemlidir. Aktif doğumun anahtar kriterleri olan dikey hareket özgürlüğü ve optimal hormon salgısı için bu ortam vazgeçilmezdir. Doğumun birinci evresinde gevşemenin amacı enerji depolamak ve aktif olunması gereken ikinci evre için bu enerjiyi saklamaktır. Gevşemek içinse sakin, ısısı iyi ayarlanmış loş bir ortama ve gevşemeye yardımcı yastıklara, minder ve pilates topuna ihtiyaç vardır. Hastane şartlarında oluşturulan doğum odaları bunu sağlamaktadır. Bu ortamda anne, kendisine ve bebeğe gereken müdahaleleri rahat ve bilinçli olarak atlatabilir.
DOĞUMA HAZIRLIK SÜRECİNDE DOĞUM EĞİTİMİNİN KAPSAMI VE İÇERİĞİ NEDİR?
Hamilelik boyunca fiziksel, ruhsal ve duygusal hazırlık dönemine ihtiyaç vardır. Bilinçli olmak, kişinin kendi duygu ve davranışları üzerinde kontrol kurabilmesini sağlar. Korku-gerilim-ağrı siklusunu kıran gebeler, içlerindeki doğum yapabilme yeteneğini korku yüzünden engellemezler. Kadın doğuma güvenir ve olumsuz beklentilerle yaklaşmaz. İşte bu eğitimlerde anne adaylarının doğum sırasında geçirecekleri fiziksel ve ruhsal değişim hakkında bilgilenmeleri sağlanır. Ayrıca aktif doğumda anneye ve eşe düşen rol, solunum ve postür eğitimi, aktif doğum pratiği, postpartum dönem hakkında bilgilendirme ve yenidoğanla ilgili temel bilgiler de bu eğitimin kapsamı dahilindedir.
AKTİF DOĞUMDA DOKTORLARA NASIL BİR ROL DÜŞÜYOR?
Hayatın her alanında olduğu gibi gelişen teknoloji ve iyileşen yaşam koşulları ile birlikte sağlık alanında da mükemmeliyetçi bir yaklaşım göze çarpıyor. Bu bağlamda toplum tarafından daha önce tolere edilen çok sayıda risk faktörü, artık kabul görmüyor. Aileler, 9 ay boyunca bekledikleri bebeklerine en iyi şekilde kavuşmak istiyorlar ve böyle bir hakka da sahipler. Biz doktorlar da bu süreçte onlara elimizden geldiğince yardımcı olamaya çalışıyoruz. Sonuç olarak şunu söylüyorum; doğru bilinçlenelim ve doğanın bize sunduğu bu doğal olayı elimizde olan imkanlarla daha mükemmel hale getirelim.